top of page

MESİH DECCAL VE YARDIMCISI TEFSİRİ

 

Deccal: “DCL” kökünden gelen deccal kelimesinin anlamı “yalancı, hilekâr, cerbeze ile insanları aldatan ve batılı hak olarak gösteren” anlamlarını ifade etmektedir. Bu vasıflar ise “fitne”nin oluşmasını ve yayılmasını sağlayan temel özelliklerdir. Peygamberimiz (sav) hadislerinde deccalın yalana, hileye ve fesada dayanan cerbezeli biri olduğuna dikkatlerimizi çekmiştir.

Cessase: Kruvazör, harp gemisi demektir. Hadisteki Cessasenin manası ise, Savâş gemisi yani savaş çıkaran manası vardır. Cessase hadisinde ise; iki cessaseden bahsedilmektedir. Hadiste, Büyük Deccal yani Mesih Deccalden ve yardımcısı olan küçük Deccalden bahsedilmektedir. Yani hadiste Deccal ve yardımcısı yazmaktadır. İkinci yardımcısı ise, Süfyanidir.

Fitne İslamda Ne Demek: Fitne imtihan demektir. Anarşi, bozgunculuk, günah, şirk, bela ve daha başka manalara gelirse de, ekseriya bölücülük, bozgunculuk anlamında kullanılır. Abdülgani Nablusi hazretleri buyuruyor ki:

(Fitne, Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmak demektir.)

 

Deccalin Bir Gözünün Kör Olması, Diğerinin Bulanık Olması ve Rengi

Hadis: Tek Gözünün Kör Olması

Deccal tek gözlüdür. Buharî, Enbiya: 3; Rüya: 11.

Hadis: Peygamberimizin Uyarısı

Resûllullah birgün Deccaldan söz açarak, “Şüphesiz, ben sizi, ona karşı uyarıyorum. Hiçbir peygamber yoktur ki, gönderildiği toplumu ona karşı uyarmamış olsun. Nitekim Hz. Nuh da (a.s.) kavmini ona karşı uyarmıştı. Ama ben size Deccal hakkında hiçbir peygamberin kavmine söylemediği bir söz söyleyeceğim. Haberiniz olsun ki, o kördür, Halbuki Allah asla kör değildir." buyurmuşlardı.  

Buharî, Fiten: 26, Enbiya: 77; Müslim, Fiten: 95, 100, 109; Ebû Davud, Melahim: 14; Tirmizî, Fiten: 56, 62; Müsned, 1:176, 182; II:27, 149. 

 

Hadis: Deccalin Gözünün Birinin Kör Olması ve Fırlamış Üzüm Tanesi Gibi Olması

“Bütün peygamberler, ümmetlerini yalancı ve kör Deccâl’in tehlikesine karşı uyarmışlardır. Şunu bilin ki, onun bir gözü kördür; ama sizin azîz ve celîl olan Rabbiniz tek gözlü değildir.

Deccâl’in iki gözünün arasına kâfir (ke-fe-re) diye yazılmıştır.” 

(Buhârî, Fiten 26, Tevhîd 17; Müslim, Fiten 101, 102)

Hadis: Deccalin Görünümü

İbn-i Ömer RA anlatıyor: Hayır, Allah'a kasem olsun ki, Rasûlüllah SAS Hazret-i İsâ'nın kızıl çehreli olduğunu söylemedi. Ancak şunu şöyledi:

"Ben bir keresinde uyumuştum. Rüyamda Beytullah'i tavaf ediyordum. O sırada düz saçlı, kumral benizli, başından su akar vaziyette iki kişiye dayanıp ortalarında gitmekte olan birisini gördüm.

'--Bu kim?' dedim.

'--Meryem'in oğlu!' dediler.

Bunun üzerine daha yakından görmek için ilerledim.

Kızıl, iri, kıvırcık saçlı, sağ gözü kör, gözü üzüm gibi pertlek bir adam daha vardı.

'--Bu kim?' dedim.

'--Bu, Deccal!' dediler.

İnsanlardan en çok ona benzeyeni İbn-i Katan'di."

Zuhrî der ki: "İbn-i Katan, câhiliye devrinde vefat eden Huzaalı bir kimseydi."

Buhàrî, Tabi 33, 11, Enbiya, 42, Libas 68, Fiten 26, Müslim, İmam 275,(169);

Muvatta, Sıfatun-Nebî 2, (2, 920).

Hadis: Deccalin Gözünün Az Görmesi

"Silik gözlüdür (Bulanık Görür)." Ebû Davud, Kitabü'l-Melahim (Deccalın çıkışı babı) 4:116-117.

Hadis: Deccalin Bir Gözünün Kör Olması

İbn Ömer 'dan: Resulullah ( S.a.v. ) buyurdu ki:
“Şüphesiz Allah tek gözlü değildir; Deccâl ise tek gözlüdür. Sağ gözü kördür. Sanki gözü büzülmüş bir üzüm tanesi gibidir.” 

Buhari, Müslim ve Rudani rivayet etti. Sahihtir.

 

Deccal' in Alnının Ortasında Kafir (Kfr) Yazılıdır

Hadis: Deccalin Gözünün Kör Olması ve Alnında Kafir Yazması

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail El-Buhari'nin, 'Sahih'inde Enes b. Malik'den rivayetine göre, Resulullah Efendimiz şöyle buyurmuştur;

"Hiçbir peygamber yoktur ki, ümmetini, tek gözü kör ve yalancı olan Deccal ile korkutmamış olsun. Dikkat edin! Onun bir gözü kördür. Sizin Rabbiniz, ise asla (ve haşa) kör değildir. Onun (Deccal'in) iki gözü arasında kafir yazılıdır." ( كفر  )

Hadis: Deccalin Alnındaki Kafir Yazısı

Alnında, iki gözünün arasında “ke-fe-re, yani kâfir” yazılıdır. ( كفر  )

Buhari, Fiten: 27; Müslim, Fiten: 100-103, (169)-(2933).

 

Çocuğunun Olmaması

Resûl-i Ekrem (a.s.m.), Deccal konusunda ümmetini dikkate davet ederken, zaman zaman Sahabîlerinin, Deccal hakkında, merak ve korkuyla sordukları sorulara da cevap vermiş, tanımada zorluk çekmemeleri için özelliklerini anlatmıştır.

Bunlardan biri de onun çocuğunun olmayacağıdır.(29) Onun bu hali, Kevser Sûresindeki "ebter," yani "soyu kesik" tabiriyle bütünüyle uygunluk arz etmektedir. Sûrenin, ayrıca ebced hesabıyla ona işaret ettiği belirtilmektedir.

(29) Müslim, Fiten: 89.

 

Bağırınca Bütün Dünyanın Duyması

Deccal çıktığında müthiş bir şekilde bağırır, nâra atar ki, Doğu ve Batının bütün halkı onu duyar.(64) İslâm Deccalı öldüğünde de, ona hizmet eden şeytan, İstanbul'da Dikilitaş'ta "O öldü!" diye bütün dünyaya bağıracak ve herkes o sesi işitecek.(65)

(64) İbni Kesir, en-Nihaye, 1:96.

(65) Nursî, Şuâlar, s. 500.

 

Deccal Mekke ve Medine' ye Giremez

Hadis: Mekke ve Medine' yi Saf Tutmuş Kılıçlı Meleklerin Koruması

Hz. Enes RA anlatıyor: "Rasûlüllah SAS buyurdular ki:

"Mekke ve Medine hariç Deccal' in çiğnemeyeceği memleket yoktur. Mekke ve Medine' ye geçit veren yolların herbirinde saf tutmuş melekler vardır, buraları korurlar. (Deccal) es-Sebbiha nam mevkie iner. Sonra Medine ahalisini üç sarsıntı ile sarsar. Bunun üzerine (şehirde bulunan) bütün kâfir ve münafıklar (şehri terkederek Deccal'e) gelirler." 

(Buhàrî, Fezailu'l-Medine 9; Müslim, Fiten 123, (2943).)

 

Deccal Fitneler Çıkarır

Hadis: Deccal Fitneler Çıkarır

Zeyd ibn-i Sâbit RA anlatıyor: "Rasûlüllah SAS, bizimle birlikte, Benî Neccar'a ait bir bahçede bulunduğu sırada bindiği katır, onu aniden saptırdı, nerdeyse (sırtından yere) atacaktı. Karşısında beş veya altı kabir vardı. SAS Efendimiz:

"Bu kabirlerin sahiplerini bilen var mı?" buyurdular.

Bir adam:

"Ben biliyorum!" deyince, SAS:

"Ne zaman öldüler?" dedi.

Adam:

"Şirk devrinde..." deyince, SAS;

"Bu ümmet kabirde fitneye mâruz kılınacak. Eger birbirinizi defnetmemenizden korkmasaydım şahsen işitmekte olduğum kabir azabını size de işittirmesi için Allah'a dua ederdim." buyurdular ve sonra şunları şöylediler:

"Kabir azabından Allah'a sığının!" Oradakiler:

"Kabir azabından Allah'a sığınırız." dediler.

SAS:

"Cehennem azabından da Allah'a sığının!" dedi

"Cehennem azabından Allah'a sığınırız." dediler.

"Fitnelerin açık ve kapalı olanından Allah'a sığının!" dedi.

"Acik ve kapalı her çeşit fitneden Allah'a sığınırız!" dediler.

"Deccal'in fitnesinden Allah'a sığının!" buyurdu.

"Deccal'in fitnesinden Allah'a sığınırız." dediler."

Müslim, Cennet 67, (2867).

Hadis: Deccalin Çıkardığı Fitneler Hakkında

İbn-i Abbas RA Hazretleri anlatıyor: "Rasûlüllah SAS, teşehhüdden sonra şunu okurdu:

(Allàhümme innî euzü bike min azâbi cehennem, ve euzü bike min azabil-kabri ve euzü bike min fitnetid-deccâl, ve euzü bike min fitnetil-mahyâ vel-memât.)

"Allahım, ben cehennem azabından sana sığınırım. Kabir azabından da sana sığınırım. Deccal fitnesinden de sana sığınırım. Hayat ve olum fitnesinden de sana sığınırım."

Ebû Dâvud, Salât 184, (984).


 

DECCALİN 40 GÜNDE (1102 YIL) YAPACAKLARI

Hadis: Mesih Deccal ve Yardımcısının Yapacakları

Kütüb-ü Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi'nde ise bu konuda şu ifadelere yer verildiğini görüyoruz:

    "Deccalın yol açtığı âhir zaman fitnesinin, en bariz ve en mühim vasfı dine karşı olmasıdır. Âhir zamanda ortaya çıkacak bir kısım beşerî (hümanist) görüşler ve değerler, dinin yerini almaya çalışacaktır. Kendisine resmen din denmese bile ortaya attığı sistemi, kurmaya çalışacağı nizamıyla akide nokta-i nazarından aynen bir din hüviyetini alacaktır. Bu yeni din, beşer üstünde mevcut her çeşit İlâhî hâkimiyeti kaldırmak için inkâr-ı ulûhiyeti akidesine temel yapar. Her çeşit dinî değerlerin yerine beşerî bir put (hevâ) dikmeye çalışır. Temel mâbûdu madde ve insan olan lâdinî bir dindir. Hadis-i şeriflerden lâdinî olanların İslâmiyeti ortadan kaldırmaya çalışacakları ve mü'minlerin çeşitli hakaretlere maruz kalacakları anlaşılmaktadır. Bunların hem geçmişte, hem günümüzde aynen çıktığı şüphesizdir."(28)

(28) Canan, A.g.e. (İstanbul: Akçağ Yayınları, 1992), 13:458.

Hadis: Deccalin Dünyada Ömrü ve Gezişi

-"Rasulullah, deccaldan bahseder. Sorarlar: Ya Rasulallah, yeryüzünde ne kadar kalacak? Der: Kırk gün. Bir günü bir sene gibidir. Bir günü bir ay gibidir. Bir günü bir hafta gibidir. Diğer günleri sizin günleriniz gibidir.

Derler: "Ya Rasulallah. bir sene gibi olan günde bir günlük namaz yeterli midir? Rasulullah cevap verir: Hayır, takdir edersiniz." (Tirmizi, Fiten,59)

Hadis: " (Deccal'in) Birinci günü bir sene, ikinci günü bir ay, üçüncü günü bir hafta, dördüncü günü eyyam-ı sâire gibidir. Çıktığı zaman dünya işitir. Kırk günde dünyayı gezer."

İmam Nevevi, İmam Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Sünen'i İbni Mace ve age.

Açıklama: Ahirette 1 Yıl Dünyada 1000 Yıl (Ahiret Yılı)

Ahirette 1 Ay Dünyada 83.33 Yıl (Ahiret Yılı)

Ahirette 1 Hafta Dünyada 19.23 Yıl (Ahiret Yılı)

Diğer günler dünya günü ile 37 gündür.

1000+83.33+19.23= 1102.56 + 37 = 1102.93

 

Deccal' in Sesli Olarak Kendini İlanı

Hadis: Deccal İstanbul' un Fethinden 6 Yıl Sonra Kendini İlanı

5013 - Abdullah ibn-i Busr RA anlatıyor: "Rasûlüllah SAS buyurdular ki:

"Melhame ile Medine'nin fethi arasında altı yıl vardir. Yedinci yılda da Mesih Deccal çıkar." 

(Ebû Dâvud, Melahim 4, (4296); İbn-i Mace, Fiten 35, (4093).)

Hadis: Deccalin Beraberindeki Ateş ve Su İle Dünyayı Gezişi

1813. Rib’î İbni Hırâş şöyle dedi:

Ebû Mes’ûd el-Ensârî ile birlikte Huzeyfe İbni Yemân’ın yanına gittim. Ebû Mes’ûd ona:

- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den deccâl hakkında duyduklarını söyle, dedi. Huzeyfe de şunları söyledi:

- “Deccâl, yanında bir su ve bir de ateş olduğu halde ortaya çıkacak. Bazılarının onun yanında gördüğü su gerçekte su olmayıp yakıcı ateştir. Bazılarının onun yanında gördüğü ateş de gerçekte ateş olmayıp soğuk, tatlı bir sudur. Sizden deccâle kim yetişirse, ateş olarak gördüğü tarafta bulunsun. Zira o, tatlı, içimi güzel bir sudur.”

Ebû Mes’ûd el-Ensârî, Huzeyfe’nin böyle söylediğini ben de duydum, dedi.

Buhârî, Enbiyâ 50, Fiten 26; Müslim, Fiten 105, 108

 

Deccal' in Medine Çevresinde Bir Genci Öldürüp Diriltmesi 

Hadis: Deccalin Bir Genci Öldürüp Diriltmesi

4974 - Ebû Saidi el-Hudrî RA anlatıyor: "Rasûlüllah SAS bize Deccal uzerine uzun bir hadis rivayet etti. Bize anlattıkları meyanında şöyle de demişti:

"Deccal, Medine gecitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak. Derken (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir. O gün insanların en hayırlısi olan --veya en hayırlılarından-- bir kimse onun karşısına çıkar ve:

"Sen Rasûlullah SAS'in bize haber verdiği Deccal'sin!" der.

Deccal de (kendi adamlarına):

"Ben şunu Öldürüp sonra da diriltsem ne dersiniz? Bu işte bir şüpheye düşer misiniz?" der.

Oradakiler:

"Hayır!" derler.

Deccal onu öldürür ve sonra diriltir. Diriltildiği zaman, adam:

"Allah'a yemin olsun. Senin hakkında hiçbir vakit bugünkünden daha basiretli olmamıştım!" der. Deccal onu tekrar öldüreyim mi diyerek öldürmek isteyecek, fakat musallat edilmeyecek."

Buhari, Fiten 27, Fedailu'l-Medine 9; Müslim, Fiten 112, (2938).

 

Deccal' e Uyanın Kafir Olması ve Deccale Karşı Mücadeleci Kavimler

Hadis: Deccal' e Uyanların Kader Yoktur Demesi

4812 - Huzeyfe RA anlatıyor: Rasûlüllah SAS buyurdular ki:

"Her ümmetin mecûsîleri vardir. Bu ümmetin mecûsîleri 'Kader yoktur!' diyenlerdir. Bunlardan kim ölürse cenazelerinde hazır bulunmayın! Onlardan kim hastalanırsa ona ziyarette bulunmayın! Onlar Deccal bölüğüdür. Onları Deccal'e ilhak etmek, Allah üzerine bir haktır."

Ebû Dâvud, Sunnet 17, (4692)

Hadis: Deccal' e Karşı Savaşın Cihad Olması

Hz. Enes RA anlatıyor: Rasûlüllah SAS buyurdu ki:

"Üç şey vardır ki imanın aslındandır:

1. Lâ ilâhe illallah diyene saldırmamak. İşlediği herhangi bir günahı sebebiyle bu kimseyi tekfir etme! Herhangi bir ameli sebebiyle de İslâm'dan dışarı atma!

2. Cihad. Bu, Allah'ın beni peygamber olarak gönderdiği günden, bu ümmetin Deccal'e karşı savaşacak en son ferdine kadar cereyan edecektir. Onu, ne imamın zalim olması, ne de adil olması ortadan kaldıramayacaktır.

3. Kadere iman." 

Ebû Dâvud, Cihad 35, (2532)

Hadis: Ümmeti Muhammedi' nin Deccal' e Karşı Savaşacak Olması

İmran ibn-i Husayn RA anlatıyor: Rasûlüllah SAS buyurdular ki:

"Ümmetimden bir grup (taife), hak uzerine savaşmaya devam edeceklerdir. Onlar kendilerine meydan okuyanlara karşı muzafferdirler. Öyle ki, bunların sonuncuları Mesih-Deccal'le de savaşırlar."

Ebû Dâvud, Cihad 4, (2484).

Hadis: 6 Şey Olmadan Amellerde Acele Edin

7187 - Hazret-i Enes ibn-i Mâlik RA anlatıyor: Rasûlüllah SAS buyurdular ki:

"Şu altı seyden önce (ahirete bakan) iyi ameller işlemekte acele edin:

1. Günesin battığı yerden doğması,

2. Duhan,

3. Dabbetül-arz,

4. Deccal,

5. Herbirinize mahsus olan ölüm,

6. (Sizin sâlih amelinize mânî olacak) amme hizmeti."

Hadis: Kıyametten Önce İmanın Fayda Vermeyeceği Hadiseler

Hazret-i Ebû Hüreyre RA anlatıyor: Rasûlüllah SAS buyurdular ki:

"Kıyametin üç alâmeti vardir, onlar zuhur edince, daha önce inanmamış olanların artık inanmaları da onlara fayda vermez."

1. Güneşin battığı yerden doğması (Batı),

2. Deccal,

3. Dabbetül-arz."

Müslim, İman 249, (158); Tirmizî, Tefsir, En'am (3074).

Hadis: Deccal Hakkında Bir Hutbesi, Deccalin Allah' lık İddia Edeceğinin Bildirilmesi 

Semure Bin Cündüp Rivayet Ediyor;

Bir gün Semüre b. Cündüb'ün bir hutbesinde hazır bulundum. Hutbesinde Rasûlullahtan bir hadis naklederek güneş tutulmasından bahsetti ve "Hz. Peygamber ikinci rekatta teşehhüt için otururken güneş açıldı"dedi: Sanıyorum Semune b. Cündüb şöyle dedi: 

Hz. Peygamber selâm verip Allah'a hamd ve sena ettikten, kendisinin de Allah'ın kulu ve rasûlü olduğuna şahitlik ettikten sonra "Ey insanlar! Allah için doğru söyleyin. Eğer rabbimin risaletinden bir şeyi eksik tebliğ ettiğimi biliyorsanız bana söyleyin"dedi. Bazı kimseler ayağa kalkarak "Senin rabbinin risaletini tebliğ ettiğine şahitlik ederiz"dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber "Ey insanlar! Bazıları güneşin, ayın tutulmasını ve yıldızların kaymasını, yeryüzünde büyük bir insanın öldüğüne yorarlar. Bu yanlış bir inançtır. Bunlar Allah'ın azametini gösteren alametlerdir. Allah bunlarla, tevbe etsinler diye kullarını dener. 

Allah'a yemin ederim ki, namaza başladığımdan beri dünya ve ahirette karşılaşacağınız her şeyi görüyorum. 

Allah'a yemin ederim ki, otuz tane yalancı ortaya çıkmadıkça kıyamet kopmaz. Bunların sonuncusu sol gözü kör olan deccaldir. Kendisiyle Aişe'nin hücresi arasında oturan ensardan bir ihtiyarı kastederek- Deccal aynen Ebu Tiha'ya benzer. Ortaya çıktığında Allah olduğunu iddia eder. Kim ona inanır, onu doğrular ve ona uyarsa, onun yapmış olduğu bütün amelleri boşa gider. Kim de onu inkar edip yalanlarsa, geçmişteki günahlarından ötürü cezalandırılmaz. 

Deccal, Harem ve Beytü'l Makdis'den başka her şeyi ele geçirir. Müslümanları Beytü'l-Makdis'de kuşatır, müslümanlar büyük sıkıntı ve zorluk çekerler. Sonra Allah onu helak eder ve öyle ki duvar veya ağaç "Ey mü'min"veya "Ey müslüman, bu adam yahudidir veya kafirdir, gel onu öldür"diye çağırır. Bu kargaşa böyle devam eder. 

Sonunda kafanızda bir takım sorular oluşur ve birbirinize "Acaba peygamberimiz bu hususta size bir şey söyledi mi?"diye sorarsınız. Dağlar yerinden oynar. Sonra da canlılar ölür. Daha sonra Semüre b. Cündüb'ün hutbesini bir kere daha dinledim, yine ayni hadisi nakletti ve ne bir harfi öne aldı, ne de geriye bıraktı. 

(1).Kim ki Allah'a yapışarak "Rabbim Allah'tır, diridir, O'nun için ölüm yoktur"derse, onun için azap yoktur. 

Kim de Deccal'e "Sen benim rabbimsin"derse, o kimse sapıtmıştır (2).

[1] İmam Ahmed (Salebe b. Abbad el-Abdî adında birisiden).

[2] Heysemî, VII/341 (Bezzar'dan).

 

Deccal' le Karşılaşacakların Yapması Gerekenler

Hadis: Deccal' le Karşılaşan Kehf Suresinin İlk Ayetlerini Okusun

Nevvas Bin Sem’an Hadisi

Nevvas bin Sem’an (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Bir sabah Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bize Deccal’den bahsetti. Onun hakkında o kadar alçaltma ve yükseltme yaptı ki, biz onu hurmalıkta zannettik. Biz hurmalığa doğru yürüyünce Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu anladı ve:

−‘Size ne oluyor?’ diye sordu.

Biz de:

−Ya Rasulallah! Bize sabah Deccal’i zikrettin. Onun hakkında öyle alçaltma, yükseltme yaptın ki biz onu hurmalıkta zannettik, dedik.

Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−Beni sizin aleyhinize korkuya düşüren bu Deccal’den başkadır. Ben sizin aranızdayken çıkarsa ben sizi müdafaa ederim. Eğer ben sizin aranızda değilken çıkarsa herkes kendi müdafaacısı olur. Allah, her Müslümana benim halefimdir. 

Deccal, tek gözü içi boşaltılmış üzüm tanesi gibi, saçları oldukça kıvırcık bir gençtir. Ben onu, Katan oğlu Abduluzza’ya benzetirim. Sizden kim ona yetişirse, ona Kehf suresinin ilk ayetlerini okusun! 

Deccal, Şam ile Irak arasında bir mevkide çıkar. Sağa gider ifsat eder, sola gider ifsat eder. Ey Allah’ın kulları! Sebat edin!

Biz:

−Ey Allah’ın Rasulü! Yeryüzünde ne kadar kalır? diye sorduk

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Kırk gün kalır. Birinci günü bir sene gibi, ikinci günü bir ay gibi, üçüncü günü Cuma’dan diğer Cuma’ya kadar, diğer günleri sizin günleriniz gibidir’ buyurdu.

Biz:

−Ya Rasulallah! O bir senelik günde bir günün namazı kâfi gelir mi? diye sorduk.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Hayır, siz o bir senelik gün için namaz vakitlerini ölçerek tayin edin!’ buyurdu.

Biz:

−Ya Rasulallah! Onun yeryüzündeki hızı ne kadardır? diye sorduk.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−Rüzgârın yönlendirdiği yağmur gibidir. Deccal bir kavme gelir, onları davet eder. Onlar da davetine icabet edip ona iman ederler. Bunun üzerine Deccal semaya emreder onlara yağmur yağdırır, yere emreder onlara nebatat bitirir. O kavmin otlağa çıkmış hayvanları akşam olunca zirveleri en yüksek, böğürleri daha geniş ve memeleri sütten dopdolu olarak dönerler.

Sonra Deccal başka bir kavme gelir, onları davet eder. Onlar Deccal’i reddedip iman etmezler. Deccal onları bırakıp gider. O kavim kuraklığa ve kıtlığa uğramış olarak sabahlar, malları ellerinden gider. Deccal bir harabeye uğrar ve ‘hazinelerini çıkar’ der. Bunun üzerine o harabenin hazineleri, arıların arıbeyinin arkasından takip etmesi gibi onu takip ederler.

Sonra Deccal, gençlik dolu bir adamı çağırır, ona kılıçla vurup iki parçaya ayırır. Her bir parçayı ok atımı mesafesinde uzaklaştırır. Sonra onu çağırır, o genç güler halde yüzü parlayarak gelir. 

Deccal bu şekilde iken Allah Azze ve Celle Meryem oğlu Mesih’i gönderir. İsa aleyhisselam, Dimeşk’in doğusunda “Beyaz Minare” denilen mevkide herd ile boyanmış iki parça elbise içinde ellerini iki meleğin kanatlarına koymuş bir halde iner. Başını öne eğse su damlatır, yukarı kaldırsa inci tanesi gibi su bulunur. İsa’nın nefesinin rüzgârını hisseden hiçbir kâfir yaşayamaz. Onun nefesinin rüzgârı göz alabildiğincedir. İsa (İmam Mehdi İle), Deccal’i arar, nihayet ona Lüdd kapısında yetişir ve onu öldürür.

Sonra Meryem oğlu İsa aleyhisselam’a Allah’ın Deccal’den koruduğu bir kavim gelir. İsa, onların yüzünü sıvazlar ve cennetteki derecelerini onlara söyler. Onlar bu durumda iken Allah, İsa’ya;

−‘Bana ait bir takım kullar çıkardım ki onlarla savaşmaya kimsenin kudreti yoktur. Sen kullarımı Tur dağında muhafaza et’ diye vahyeder. Bunun üzerine Allah-u Teâlâ, Ye’cuc ve Me’cuc kavmini gönderir. Onlar her tepeden süratle inerler. Onların ilkleri Taberiye gölüne uğrar ve içmeye başlarlar. Onların sonları göle uğradıklarında:

−Andolsun bir zamanlar burada su vardı, derler. Allah’ın Nebisi İsa ve ashabı, Tur dağında mahsur kalırlar. O zaman onlardan birinin yiyecek olarak bir sığır başı olması, sizden birinin şu anda yüz dinarı olmasından iyidir. Sonra Allah’ın Nebisi İsa ve ashabı, Allah’a dua ederler. Bunun üzerine Allah Azze ve Celle Ye’cuc ve Me’cuc kavminin boyunlarına negaf denilen kurtlardan gönderir. Hepsi de tek bir kişinin ölmesi gibi ölü olarak sabahlarlar.

Sonra İsa ve ashabı yeryüzüne inerler. Yeryüzünde onların cesetlerinden ve pis kokularından dolmamış bir karış dahi yer bulamazlar. Sonra İsa ve ashabı yine Allah’a dua ederler. Allah Azze ve Celle develerin boyunlarına benzeyen kuşlar gönderir. Kuşlar onların cesetlerini Allah’ın dilediği bir yere taşırlar. Sonra Allah bir yağmur gönderir, balçıktan yapılan ve de kıldan yapılan hiçbir ev kalmaz, hepsi dümdüz olur. O yağmur yeryüzünü yıkar, hatta ayna gibi yapar.

Sonra yeryüzüne:

−‘Meyvelerini, nebatatını bitir bereketlerini getir’ denilir. O vakit, bir topluluk, cemaat tek bir nar meyvesinden yerler ve onun kabuğunda gölgelenirler. Sütler de bereketlenir. Sağmal bir devenin sütünden büyük bir kalabalık içerler, sağmal bir ineğin sütünden bir kabile içer, sağmal bir koyunun sütünden bir oymak içer. Onlar bu şekilde iken Allah-u Teâlâ tatlı bir rüzgâr gönderir. Bu rüzgâr onların koltuk altlarından girer, her mü’min ve Müslümanın ruhunu kabzeder ve insanların en şerlileri kalır. Onlar eşeklerin ilişkiye girmesi gibi insanların gözü önünde ilişkiye girerler’ buyurdu.” 

(Müslim 2937/110, Tirmizi 2341)

Açıklama: Deccalin Kılıcı olduğu hadiste bildiriliyor.

Hadis: Deccalin En Büyük Fitne Olması

"Hz. Âdem'in yaratılışından itibaren kıyamete kadar geçen süre içerisinde Deccaldan daha büyük bir hadise (diğer bir rivayette daha büyük bir fitne) yoktur." (Müslim, Fiten 126)



 

BÜYÜK DECCAL (CESSASE) VE YARDIMCISI KÜÇÜK DECCAL (CESSASE)

Hadis: Cessase ve Yardımcısı Cessase 

4973 - Şa'bî'nin, Fatıma bintu Kays RA'dan nakline göre Fatıma şöyle anlatmıştır: "Rasûlüllah SAS buyurdular ki:

"Temîmüd-Dârî hristiyan bir kimse idi. Gelip biat etti ve müslüman oldu. O, benim Mesih Deccal'den anlattığıma uygun olan bir rivayette bulundu. Bana anlattığına göre, Temîm, bir gemiye binip denize açılmıştı. Yanında Lahm ve Cüzam kabilelerinden otuz kişi vardı. (Hava şartları iyi olmadığı için) onlarla denizin dalgaları bir ay kadar oynadı. Sonunda güneşin battığı esnada denizde bir adaya yanaştılar. Geminin kayıklarına binerek adaya çıktılar. Derken karşılarına çok tüylü kıllı bir hayvan çıktı. Bunlar, tüylerinin çokluğundan hayvanın baş tarafı neresi, arka tarafı neresi anlayamadılar. (Şaşkın Şaşkın:)

"Sen necisin, neyin nesisin?" dediler.

O cevap verdi:

"Ben cessâseyim!"

"Cessâse nedir?" denildi.

"Ey cemaat! Su manastıra kadar gelin! İçinde bir adam var, o sizin haberinize müştaktır!" dedi.

O, böylece bir adamdan söz edince, biz onun bir şeytan olmasından korktuk. Hemen koşarak manastıra girdik. İçeride bir adam vardı; hilkatce gördüklerimizin en irisiydi ve elleri boynuna, dizlerinden topuklarına demirle sıkı şekilde bağlanmıştı.

"Vah sana! Kimsin sen?" dedik.

"Benim haberimi alabilmişsiniz. Simdi siz kimsiniz, bana söyleyin!" dedi.

Arkadaşlarım:

"Biz bir grup Arabız. Bir gemideydik, denizin coşkun bir anına rastladık. Dalgalar bizi bir ay oynatıp oyaladı. Sonra su adaya yaklaştık, sandallara binip adaya çıktık. Tüylü ve çok kıllı bir hayvanla karşılaştık. Tüyünün çokluğundan başı ne taraf, arkası ne taraf anlayamadık.

"Vah sana, nesin sen?" dedik.

"Ben cessaseyim!" dedi. Biz:

"Cessase de ne?" dedik.

"Manastirdaki su adama gelin, o sizin haberinize pek müştaktır!" dedi.

Biz de koşarak sana geldik. Biz onun bir şeytan olmadığından emin olmadığımız için korktuk." dedik.

Adam:

"Bana Beysan hurmalığından haber verin!" dedi.

Biz:

"Onun neyinden haber soruyorsun?" dedik.

"Ben onun ağacından soruyorum, meyve veriyor mu?" dedi.

"Evet!" dedik.

"Öyleyse meyve vermeme zamanı yakındır!" dedi.

"Bana Taberiye gölünden haber verin!" dedi.

"Onun nesinden haber istiyorsun?" dedik.

"Onun suyunun çekilmesi yakındır!" dedi.

"Bana Züger gözesinden haber verin!" dedi.

"Sen onun neyinden haber istiyorsun?" dedik.

"Gözede su var mıdır? Orada su var mıdır?" dedi.

"Evet, onun çok suyu vardır! Sahipleri onun suyu ile ziraat yapıyorlar!" dedik.

"Ummîlerin peygamberinden bana haber verin? O ne yaptı?" dedi.

"O Mekke'den çıkıp Yesrib'e (Medine'ye) yerleşti" dedik.

"Araplar onunla mukàtele etti mi?" dedi. Biz:

"Evet!" dedik.

"Onlara karşı ne yaptı?" dedi.

Biz de, (onu ezmek için) peşine düşen Araplara galebe çaldığını, Arapların kendisine itaat ettiklerini haber verdik. (O da bize:)

"Bu, onların itaat etmeleri, kendileri için daha hayırlıdır. Ben şimdi size kendimi tanıtayım: Ben Mesih Deccal'im. Çıkış için bana izin verilme zamanı yakındır. O zaman çıkıp yeryüzünde dolaşacağım. Kırk gün içinde uğramadığım karye (köy) kalmayacak, Mekke ile Taybe (Medine) hariç. Bu iki şehir bana haramdır. Onlardan birine her ne vakit girmek istersem, elinde yalın kılıç bir melek beni karşılar, benim oraya girmeme mânî olur. Onların her bir geçidinde bir melek vardır, onları korur!" dedi."

Sonra Rasûlüllah SAS çubuğuyla minbere dürterek:

"Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Ben bunu size anlattım değil mi?" buyurdular.

Halk da:

"Evet!" diye karşılık verdi.

Bunun uzerine SAS:

"Temîmid-Dârî'nin rivayetinin benim size ondan (Mesih Deccal'dan), Mekke ve Medine'den anlattığıma muvafık düşmesi hoşuma gitti. Bilesiniz O Şam denizinde veya Yemen denizindedir. Hayır, doğu tarafındandır. Evet o doğu tarafından zuhur edecektir. O doğu tarafından zuhur edecektir!" buyurdu ve eliyle doğu tarafına işaret etti."

Müslim, Fiten 119, (2942); Ebû Dâvud, Melâhim 15, (4325, 4326); Tirmizî, Fiten 66, (2254).

Açıklama: Hadiste İki Deccal' den bahsedilmektedir. Manastırda zincirli olan Deccal' dir. Ada bulunan diğer Deccal ise küçük Deccal' dir ve onun yardımcısıdır.

Hadis: Cessase ve Küçük Cessase' nin Adada Hapis Olması

4973 - Şa'bî'nin, Fatıma bintu Kays RA'dan nakline göre Fatıma şöyle anlatmıştır: "Rasûlüllah SAS buyurdular ki:

"Temîmüd-Dârî hristiyan bir kimse idi. Gelip biat etti ve müslüman oldu. O, benim Mesih Deccal'den anlattığıma uygun olan bir rivayette bulundu. Bana anlattığına göre, Temîm, bir gemiye binip denize açılmıştı. Yanında Lahm ve Cüzam kabilelerinden otuz kişi vardı. (Hava şartları iyi olmadığı için) onlarla denizin dalgaları bir ay kadar oynadı. Sonunda güneşin battığı esnada denizde bir adaya yanaştılar. Geminin kayıklarına binerek adaya çıktılar. Derken karşılarına çok tüylü kıllı bir hayvan çıktı. Bunlar, tüylerinin çokluğundan hayvanın baş tarafı neresi, arka tarafı neresi anlayamadılar. (Şaşkın Şaşkın:)

"Sen necisin, neyin nesisin?" dediler.

O cevap verdi:

"Ben cessâseyim!"

"Cessâse nedir?" denildi.

"Ey cemaat! Su manastıra kadar gelin! İçinde bir adam var, o sizin haberinize müştaktır!" dedi.

O, böylece bir adamdan söz edince, biz onun bir şeytan olmasından korktuk. Hemen koşarak manastıra girdik. İçeride bir adam vardı; hilkatce gördüklerimizin en irisiydi ve elleri boynuna, dizlerinden topuklarına demirle sıkı şekilde bağlanmıştı.

"Vah sana! Kimsin sen?" dedik.

"Benim haberimi alabilmişsiniz. Simdi siz kimsiniz, bana söyleyin!" dedi.

Arkadaşlarım:

"Biz bir grup Arabız. Bir gemideydik, denizin coşkun bir anına rastladık. Dalgalar bizi bir ay oynatıp oyaladı. Sonra su adaya yaklaştık, sandallara binip adaya çıktık. Tüylü ve çok kıllı bir hayvanla karşılaştık. Tüyünün çokluğundan başı ne taraf, arkası ne taraf anlayamadık.

"Vah sana, nesin sen?" dedik.

"Ben cessaseyim!" dedi. Biz:

"Cessase de ne?" dedik.

"Manastirdaki su adama gelin, o sizin haberinize pek müştaktır!" dedi.

Biz de koşarak sana geldik. Biz onun bir şeytan olmadığından emin olmadığımız için korktuk." dedik.

Adam:

"Bana Beysan hurmalığından haber verin!" dedi.

Biz:

"Onun neyinden haber soruyorsun?" dedik.

"Ben onun ağacından soruyorum, meyve veriyor mu?" dedi.

"Evet!" dedik.

"Öyleyse meyve vermeme zamanı yakındır!" dedi.

"Bana Taberiye gölünden haber verin!" dedi.

"Onun nesinden haber istiyorsun?" dedik.

"Onun suyunun çekilmesi yakındır!" dedi.

"Bana Züger gözesinden haber verin!" dedi.

"Sen onun neyinden haber istiyorsun?" dedik.

"Gözede su var mıdır? Orada su var mıdır?" dedi.

"Evet, onun çok suyu vardır! Sahipleri onun suyu ile ziraat yapıyorlar!" dedik.

"Ummîlerin peygamberinden bana haber verin? O ne yaptı?" dedi.

"O Mekke'den çıkıp Yesrib'e (Medine'ye) yerleşti" dedik.

"Araplar onunla mukàtele etti mi?" dedi. Biz:

"Evet!" dedik.

"Onlara karşı ne yaptı?" dedi.

Biz de, (onu ezmek için) peşine düşen Araplara galebe çaldığını, Arapların kendisine itaat ettiklerini haber verdik. (O da bize:)

"Bu, onların itaat etmeleri, kendileri için daha hayırlıdır. Ben şimdi size kendimi tanıtayım: Ben Mesih Deccal'im. Çıkış için bana izin verilme zamanı yakındır. O zaman çıkıp yeryüzünde dolaşacağım. Kırk gün içinde uğramadığım karye (köy) kalmayacak, Mekke ile Taybe (Medine) hariç. Bu iki şehir bana haramdır. Onlardan birine her ne vakit girmek istersem, elinde yalın kılıç bir melek beni karşılar, benim oraya girmeme mânî olur. Onların her bir geçidinde bir melek vardır, onları korur!" dedi."

Sonra Rasûlüllah SAS çubuğuyla minbere dürterek:

"Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Bu Taybe'dir! Ben bunu size anlattım değil mi?" buyurdular.

Halk da:

"Evet!" diye karşılık verdi.

Bunun uzerine SAS:

"Temîmid-Dârî'nin rivayetinin benim size ondan (Mesih Deccal'dan), Mekke ve Medine'den anlattığıma muvafık düşmesi hoşuma gitti. Bilesiniz O Şam denizinde veya Yemen denizindedir. Hayır, doğu tarafındandır. Evet o doğu tarafından zuhur edecektir. O doğu tarafından zuhur edecektir!" buyurdu ve eliyle doğu tarafına işaret etti."

Müslim, Fiten 119, (2942); Ebû Dâvud, Melâhim 15, (4325, 4326); Tirmizî, Fiten 66, (2254).

Deccale Uyanın Durumu Hakkında

"Kim deccalı duysa ondan yüz çevirsin. Vallahi, kişi onu mü'min zannederek ona tabi olur. Sevk ettiği şüpheli şeylerin ardına düşer." 

(Ebu Davud, Melahim, Hadis No: 4319)

 

ANLAŞILAN                    :

Mesih Deccalin Görünüşü

Deccalin bir gözü kördür. Bir gözü az görür. Yani üzüm tanesi gibidir. 

Kızıldır. Kıvırcık saçlıdır. İri yapılıdır.

Alnında, iki gözünün arasında “ke-fe-re, yani kâfir” yazılıdır. ( كفر  )

Mesih Deccalin Olağanüstülüğü (İstidraç) 

Mesih Deccal rüzgar estirir, yağmur yağdırır ve nebatat(bitki bollaştırır) bitirir. 

Mesih Deccal  deprem sarsıntısı yapabilir. 

Deccal ayrıca insanları ve cinleri kontrol edebilir. 

Bütün bunlar sınavımız gereğidir.

Deccalin Çocuğu yoktur. 

Mesih Deccal ve Yardımcısı

Hadiste İki Deccal' den bahsedilmektedir. Manastırda zincirli olan Mesih Deccal' dir. Ada bulunan diğer Deccal ise küçük Deccal' dir ve onun yardımcısıdır.

Mesih Deccalin Yapacakları

Deccal Bozguncudur, bozmaya çalışır sizi küfre sürükler. 

Mesih Deccal Irak'la Şam arasından çıkar. 

Deccal "Ben Sizin Rabbinizim" der. 

Deccal ahiret yılıyla 40 günde yani dünya yılıyla yaklaşık 1102 yılda dünyayı gezer. Heryeri karıştırır, fitneler bidatlar çıkarır.

Deccalin yol açtığı fitnelerden biride yahudilik benzeri bir din çıkarmasıdır. 

Bu uydurma dine uyan bazı kesimler, yayılmaya ve inançlarını yaymaya çalışacaktır. 

Kendisine resmen din denmesede, kurduğu sistem, kurduğu düzen aynen bir din gibi itibar görecektir. 

Bu yeni din benzeri sistem İslam hakimiyetini kaldırmak için inkar politikası sürdürecektir. 

Bu oluşum Deccali putlaştırır. Temeli madde ve insan olan bir dindir. 

Bu İslam karşıtları müslümanlara çeşitli hakaretlerde bulunacaktır. 

Mesih Deccal Mekke ve Medine' ye Giremez

Mekke ve Medine hariç Deccal' in çiğnemeyeceği memleket yoktur. Mekke ve Medine' ye 

geçit veren yolların herbirinde saf tutmuş melekler vardır, buraları korurlar. 

(Deccal) es-Sebbiha nam mevkie iner. Sonra Medine ahalisini üç sarsıntı ile sarsar. Bunun üzerine (şehirde bulunan) bütün kâfir ve münafıklar (şehri terkederek Deccal'e) gelirler." 

Mesih Deccalin Kendini Sesli İlanı

Melhame ile Medine'nin fethi arasında altı yıl vardir. Yedinci yılda da Mesih Deccal çıkar.

Deccal "Ben Sizin Rabbinizim" der. 

Deccalin Bereberindeki Ateş ve Su

Onun beraber iki nehir akacaktır. Onlardan biri göze  berrak bir su gibi görünecek, diğeri de yanan bir ateş gibi görünecektir. Sizden biriniz o zamana yetişirse, o ateş gibi yanan şeye gelsin. Başını ona daldırsın ve ondan içisin. Çünkü o, soğuk bir sudur. Su gibi akan şey ise ateştir, ona dalarsanız yanarsınız. 

Deccal' in Medine Çevresinde Bir Genci Öldürüp Diriltmesi 

Medine yakınlarında İnsanların en hayırlısı olan veya en hayırlılarından bir kimse Deccal' in karşısına çıkar ve:

Deccal muhterem genci kılıçla öldürür, parçalarını ok atımı mesafeai dağıtır ve sonra diriltir.

Muhterem genç Deccalin yüzüme 'Sen Peygamber efendimizin bildirdiği Deccal' sin, bundan hiç olmadığım kadar eminim' der.

Lakin orada bulunan gafil bir grup Deccal' e iman eder ve müşrik olur. Bütün yaptıkları boşa gider.

Deccal' in Dünyayı Gezmesi 

Deccal bir kavme gelir, onları davet eder. Onlar da davetine icabet edip ona iman ederler. Bunun üzerine Deccal semaya emreder onlara yağmur yağdırır, yere emreder onlara nebatat bitirir. O kavmin otlağa çıkmış hayvanları akşam olunca zirveleri en yüksek, böğürleri daha geniş ve memeleri sütten dopdolu olarak dönerler.

Sonra Deccal başka bir kavme gelir, onları davet eder. Onlar Deccal’i reddedip iman etmezler. Deccal onları bırakıp gider. O kavim kuraklığa ve kıtlığa uğramış olarak sabahlar, malları ellerinden gider. Deccal bir harabeye uğrar ve ‘hazinelerini çıkar’ der. 

Mesih Deccal' e Uymak Haram, Allah Olduğuna İnanmak Müşrikliktir

Deccal' e uymak haram kılınmıştır. Deccal' in Allah olduğuna inanan ise Müşrik olur. 

Deccal' i reddedenin bütün günahları affolunur. Onu ilah edinen müşrik olur. Dünya hayatı boyunca bütün yaptıkları boşa gider. 

Deccal' e uyan ve kader yoktur diyenler mecusilerdir. 

Deccal' e karşı savaş cihaddır. Ümmet'i Muhammed'i Deccal' e karşı savaşacaktır.

Mesih Deccal' le Karşılaşacakların Yapması Gerekenler

Sizden kim ona yetişirse, ona Kehf suresinin ilk ayetlerini okusun! 

Peygamberimiz, ben sizin aranızdayken çıkarsa ben sizi müdafaa ederim. Eğer ben sizin aranızda değilken çıkarsa herkes kendi müdafaacısıdır. Sizi Allah' a emanet ediyorum. 

Deccal dünyaya gelmiş iki büyük fitnenin ikicisi ve en büyüğüdür. Deccal büyük bir sınavdır!!!...

Deccali Nasıl Tanırız

Deccal de cessase de bir kişiyi ve onun yardımcısını ifade eder.

Deccali yani cessaseyi yaptıklarından ve kendisinde bulunan İstidraç(harikuladeliklerden) biliriz.

Aşağıda yazanlar kimde varsa Deccal o dur. 

Yoksa Deccal değildir. 

Hadislerde Deccalin;

1. Deccalin Yapabildikleri

-  Yağmur yağdıracağı

- Rüzgar estireceği

- Nebatat (bitki) bitireceği

- Bağırınca herkes duyacağı

yazılıdır. Bunları yapabilen deccaldir.

2. Deccalin Görünümü

- Deccalin Sağ Gözü Kördür. (Fırlamış Üzüm tanesi Gibidir) Az görür. 

- Kıvırcık saçlıdır.

- Alnının ortasında Kafir ( كفر  ) yazılıdır.

- Çocuğu yoktur.

- Sesli ilanında Allahkık iddiasıyla heryeri gezer, beraberindeki Ateş ve Su ile dünyayı gezer, Ben Allah' ım der.

3. Deccalin Yapacakları

- Deccal bir adada zincirlidir, adadan salınınca Irak ve şam arasına gider ve oradan çıkar. 

- 40 Günde(1102 Yıl) da dünyayı gezer. Kendini önce gizli sonra sesli ilan eder. 

- Önce peygamberim der, sonra Allahlık iddiasında bulunur. 

- Bir genci öldürüp diriltir.

- Bir köye gider o köy onu reddeder oda beddua eder o köyün bütün hayvanları telef olur, başka bir köye gider onlar ona iman eder oda onlara bolluk verir. Halbuki Deccal kafirdir ona iman eden müşrik kafir olur. Ona uynada her amelde büyük günah işlemiş olur. 

- Mekke ve Medineye giremez.

- Deccal fitneler çıkarır.

- Bozgunculuk yapar. 

- Kandırır, sahtekardır.

- Kendisine uyana yardım reddedene zulüm eder.

- Deccal yahudilik benzeri bir oyun adında din oynatır. 

DECCALİN SESLİ İLANINDAKİ GERÇEK GÖRÜNÜMÜ TEFSİRİ

Deccalin Bir Gözünün Kör Olması, Diğerinin Bulanık Olması ve Rengi

Hadis: Tek Gözünün Kör Olması

Deccal tek gözlüdür. Buharî, Enbiya: 3; Rüya: 11.

Hadis: Peygamberimizin Uyarısı

Resûllullah birgün Deccaldan söz açarak, “Şüphesiz, ben sizi, ona karşı uyarıyorum. Hiçbir peygamber yoktur ki, gönderildiği toplumu ona karşı uyarmamış olsun. Nitekim Hz. Nuh da (a.s.) kavmini ona karşı uyarmıştı. Ama ben size Deccal hakkında hiçbir peygamberin kavmine söylemediği bir söz söyleyeceğim. Haberiniz olsun ki, o kördür, Halbuki Allah asla kör değildir." buyurmuşlardı.  

Buharî, Fiten: 26, Enbiya: 77; Müslim, Fiten: 95, 100, 109; Ebû Davud, Melahim: 14; Tirmizî, Fiten: 56, 62; Müsned, 1:176, 182; II:27, 149. 

Hadis: Deccalin Gözünün Birinin Kör Olması ve Fırlamış Üzüm Tanesi Gibi Olması

“Allah kör değildir. Dikkat edin. Mesih-ı Deccalın sağ gözü kördür. Gözü sanki fırlamış bir üzüm tanesi gibidir.” 

Buharî, Fiten: 26; Müslim, Kitabü'l-Fiten: 20; Müsned, II:33.

Hadis: Deccalin Görünümü

İbn-i Ömer RA anlatıyor: Hayır, Allah'a kasem olsun ki, Rasûlüllah SAS Hazret-i İsâ'nın kızıl çehreli olduğunu söylemedi. Ancak şunu şöyledi:

"Ben bir keresinde uyumuştum. Rüyamda Beytullah'i tavaf ediyordum. O sırada düz saçlı, kumral benizli, başından su akar vaziyette iki kişiye dayanıp ortalarında gitmekte olan birisini gördüm.

'--Bu kim?' dedim.

'--Meryem'in oğlu!' dediler.

Bunun üzerine daha yakından görmek için ilerledim.

Kızıl, iri, kıvırcık saçlı, sağ gözü kör, gözü üzüm gibi pertlek bir adam daha vardı.

'--Bu kim?' dedim.

'--Bu, Deccal!' dediler.

İnsanlardan en çok ona benzeyeni İbn-i Katan'di."

Zuhrî der ki: "İbn-i Katan, câhiliye devrinde vefat eden Huzaalı bir kimseydi."

Buhàrî, Tabi 33, 11, Enbiya, 42, Libas 68, Fiten 26, Müslim, İmam 275,(169);

Muvatta, Sıfatun-Nebî 2, (2, 920).

Hadis: Deccalin Gözünün Az Görmesi

"Silik gözlüdür (Bulanık Görür)." Ebû Davud, Kitabü'l-Melahim (Deccalın çıkışı babı) 4:116-117.

Hadis: Deccalin Bir Gözünün Kör Olması

İbn Ömer 'dan: Resulullah ( S.a.v. ) buyurdu ki:“Şüphesiz Allah tek gözlü değildir; Deccâl ise tek gözlüdür. Sağ gözü kördür. Sanki gözü büzülmüş bir üzüm tanesi gibidir.” 

Buhari, Müslim ve Rudani rivayet etti. Sahihtir.

 

Deccal' in Alnının Ortasında Kafir (Kfr) Yazılıdır

Hadis: Deccalin Gözünün Kör Olması ve Alnında Kafir Yazması

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail El-Buhari'nin, 'Sahih'inde Enes b. Malik'den rivayetine göre, Resulullah Efendimiz şöyle buyurmuştur;

"Hiçbir peygamber yoktur ki, ümmetini, tek gözü kör ve yalancı olan Deccal ile korkutmamış olsun. Dikkat edin! Onun bir gözü kördür. Sizin Rabbiniz, ise asla (ve haşa) kör değildir. Onun (Deccal'in) iki gözü arasında kafir yazılıdır." ( كفر  )

Hadis: Deccalin Alnındaki Kafir Yazısı

Alnında, iki gözünün arasında “ke-fe-re, yani kâfir” yazılıdır. ( كفر  )

Buhari, Fiten: 27; Müslim, Fiten: 100-103, (169)-(2933).

Hadis: Deccalin Beraberindeki Ateş ve Su İle Dünyayı Gezişi

1813. Rib’î İbni Hırâş şöyle dedi:

Ebû Mes’ûd el-Ensârî ile birlikte Huzeyfe İbni Yemân’ın yanına gittim. Ebû Mes’ûd ona:

- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den deccâl hakkında duyduklarını söyle, dedi. Huzeyfe de şunları söyledi:

- “Deccâl, yanında bir su ve bir de ateş olduğu halde ortaya çıkacak. Bazılarının onun yanında gördüğü su gerçekte su olmayıp yakıcı ateştir. Bazılarının onun yanında gördüğü ateş de gerçekte ateş olmayıp soğuk, tatlı bir sudur. Sizden deccâle kim yetişirse, ateş olarak gördüğü tarafta bulunsun. Zira o, tatlı, içimi güzel bir sudur.”

Ebû Mes’ûd el-Ensârî, Huzeyfe’nin böyle söylediğini ben de duydum, dedi.

Buhârî, Enbiyâ 50, Fiten 26; Müslim, Fiten 105, 108

Hadis: Deccalin Sesli olarak İlanı

Rib’î İbni Hırâş şöyle dedi:

Ebû Mes’ûd el-Ensârî ile birlikte Huzeyfe İbni Yemân’ın yanına gittim. Ebû Mes’ûd ona:

- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den deccâl hakkında duyduklarını söyle, dedi. Huzeyfe de şunları söyledi:

- “Deccâl, yanında bir su ve bir de ateş olduğu halde ortaya çıkacak. Bazılarının onun yanında gördüğü su gerçekte su olmayıp yakıcı ateştir. Bazılarının onun yanında gördüğü ateş de gerçekte ateş olmayıp soğuk, tatlı bir sudur. Sizden Deccâl’e kim yetişirse, ateş olarak gördüğü tarafta bulunsun. Zira o, tatlı, içimi güzel bir sudur.”

Ebû Mes’ûd el-Ensârî, Huzeyfe’nin böyle söylediğini ben de duydum, dedi. (Buhârî, Enbiyâ 50, Fiten 26; Müslim, Fiten 105, 108)

 

ANLAŞILAN                   :

Deccalin Sesli İlanındaki Görünüşü

Deccalin bir gözü kördür. 

Bir gözü az görür. Yani üzüm tanesi gibidir. 

Kıvırcık saçlıdır. 

İri yapılıdır, 33 yaş görünümü vardır. 

Alnında, iki gözünün arasında “ke-fe-re, yani kâfir” yazılıdır. ( كفر  )

Sağ tarafında ateş vardır o cenneti temsil eder, sol tarafında su vardır o da cehennemi temsil eder. Deccalle karşılaşan sağ taraftaki ateşine eğilip içisin serinlesin, sol tarafındaki su dan içen yanar.

Deccal 2. Dönem Yapacakları

  1. Ateşine eğilenlerle, suyuna eğilenleri sayacak.

  2. Suyundan içenleri atacak

  3. Allah' ım diyecek

  4. Allah Allah diyip hucüm edecek

  5. Yan çizecek

  6. Heryeri tekrar gezecek

  7. Yalan söyleyecek bol yalan

  8. Herşeyi ben yaptım diyecek

  9. Peygamberi Adamı ben seçtim diyecek

  10. Götünden demir çıkaracak

DECCÂLDEN KORUYACAK AYET

 

Hadis: Deccâlden korunmak

Resûl-i Ekrem “Kehf sûresinin baş tarafından on âyet ezberleyen kimse Deccâl’den korunur” buyurmuştur. 

(Müslim, Müsâfirîn 257; Ebû Dâvûd, Melâhim 14)

 

ANLAŞILAN                   :

Kehf Sûresinin ilk 10 ayetini okuyan Deccal den korunur. 

DECCAL' İN DÜNYAYI BERABERİNDEKİ ATEŞ VE SU İLE GEZERKEN BİR GENCİ ÖLDÜRÜP DİRİLTMESİ HAKKINDA

 

Hadis: Deccalin Bir Genci Öldürüp Diriltmesi

4974 - Ebû Saidi el-Hudrî RA anlatıyor: "Rasûlüllah SAS bize Deccal uzerine uzun bir hadis rivayet etti. Bize anlattıkları meyanında şöyle de demişti:

"Deccal, Medine gecitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak. Derken (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir. O gün insanların en hayırlısi olan --veya en hayırlılarından-- bir kimse onun karşısına çıkar ve:

"Sen Rasûlullah SAS'in bize haber verdiği Deccal'sin!" der.

Deccal de (kendi adamlarına):

"Ben şunu Öldürüp sonra da diriltsem ne dersiniz? Bu işte bir şüpheye düşer misiniz?" der.

Oradakiler:

"Hayır!" derler.

Deccal onu öldürür ve sonra diriltir. Diriltildiği zaman, adam:

"Allah'a yemin olsun. Senin hakkında hiçbir vakit bugünkünden daha basiretli olmamıştım!" der. Deccal onu tekrar öldüreyim mi diyerek öldürmek isteyecek, fakat musallat edilmeyecek."

Buhari, Fiten 27, Fedailu'l-Medine 9; Müslim, Fiten 112, (2938).(Kütübü Sitte) 

Hadis: Kısaltma Deccal' in Bir Gençle Karşılaşması

Uzun bir hadisin soruda geçen kısmı şöyledir:

“... Deccal bir kavmin üzerine gelir ve onları dâvet eder. Onlar da ona iman edip kendisinin çağrısına uyarlar. Ardından semaya emreder, sema yağmur yağdırır. Yere emreder de, yer her türlü bitkiyi bitirir... Bir harabeliğe uğrar ve ona hitaben: ‘Hazinelerini ortaya çıkar’ diye emreder. Sonra yetişkin gençlik dolu bir civanmert çağırır. Onu kılıçla vurup, iki parça halinde keser. Parçalarını bir ok atımı mesafesi kadar birbirinden ayırır. Sonra, parçaladığı genci çağırır. O da hemen yüzü parıldayarak ve güler halde ona yönelir, gelir. ...” (Müslim, Fiten, 110)

Hadis: Deccal' in Bir Gençle Karşılaşması

Yine Ebu Saîd el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Deccal zuhur eder. Mü’minlerden bir adam ona doğru yönelir.

Deccal’in askerleri:

–Nereye gitmek istiyorsun? diye sorarlar.

O genç:

−Şu çıkana gidiyorum, der.

Onlar:

−Yoksa sen rabbimize iman etmiyor musun? derler.

O genç:

−Rabbimizde gizlilik yoktur, der.

Bunun üzerine:

−Onu öldürün, derler. Sonra onlardan bir kısmı diğerlerine:

−Rabbiniz kendisinin haberi olmadan birini öldürmenizi yasaklamadı mı? derler. Onu Deccal’e götürürler.

Mü’min onu gördüğü vakit:

−Ey insanlar! Bu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in haber verdiği Deccal’dir, der. Deccal emreder, o mü’min karnı üzere yere yatırılır. Döve döve sırtı ve karnı genişletilir.

Deccal:

−Bana iman etmiyor musun? diye sorar.

O mü’min:

−Sen çok yalancı Mesih Deccal’sin, der. Deccal emreder, o mü’min başının ortasından iki ayağının arası ayrılana kadar testere ile kesilerek ayrılır. Sonra Deccal bu iki parça arasında yürür.

Sonra:

−Kalk, der. O mü’min dikilerek eski halini alır.

Sonra Deccal:

−Bana iman etmiyor musun? diye sorar.

O mü’min:

−Senin hakkında kanaatimi artırmaktan başka bir şey yapmadım, der.

Sonra:

−Ey insanlar! Deccal bunu benden başka hiç kimseye yapamayacaktır, der. Onu kesmek için Deccal tutar, boynu ile köprücük kemiği arası bakır bir levha haline gelir. Onu elleri ve ayaklarından tutar ve onu atar. İnsanlar onu ateşe attığını sanırlar, ancak cennete atılmıştır.’

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

‘Bu mü’min âlemlerin Rabbi katında şahadeti en yüce olandır’ buyurdu.”

Müslim 2938/113

 

Bu zikrettiğim hadisle Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)’ın rivayet ettiği kısa hadis tefsir edilir ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır:

‘Mesih, hedefi Medine olduğu halde doğu tarafından gelir. Nihayet Uhud dağının arkasına konaklar. Sonra melekler onun yüzünü Şam tarafına çevirirler ve orada helak olur.’

Yani İsa (Aleyhisselam), Deccal’i öldürür.

Müslim 1380/486

 

ANLAŞILAN                        :

Deccal dünyayı beraberindeki ateş ve su ile gezerken Medine gecitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olduğundan, (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir. O gün insanların en hayırlısi olan --veya en hayırlılarından-- bir kimse onun karşısına çıkar.

Hayırlı genci öldürüp diriltir ama hayırlı genç Deccale haykırır...

MURAT, ALLAH (TANRI) OLAMAZ

 

1. Cennette Yaşananlar

ANLAŞILAN               :

Cennetteki görüntülere göre Murat ve yardımcısı Tarık Dünyada Deccallik için seçiliyor.

Yani Cennette Deccallik için seçilen bu kişi Murat Deccal oluyor. Tarık da yardımcısıdır. 

 

2. İstidraçlar (İstenmeyen Harikuladelik) 

Murat ve Tarıkta bulunanlar;

  • Rüzgar estirmek

  • Yağmur yağdırmak

  • Nebatat bitirmek

  • Yere göğe emretmek

  • Mesih, ölüleri diriltebilir

  • Herşeyin sahtesini yapıyor

 

ANLAŞILAN               :

Deccalin istidraçları yani Murat Deccal, Allah (Tanrı) değil.

Yani bu özelllikleri olan kişi Murat’ tır. Murat da Deccal oluyor. 

 

3. İslamda Bildirilenler

  • Irak ile Şam arasından çıkar, ordusu vardır sağa sola asker gönderir. Çıktığı yeri bozduğu gibi, her tarafı bozmaya çalışır. 

  • Alnının ortasında kafir yazılıdır. ( كفر) 

  • Sol gözü kördür. (Karşıdan bakınca sağ) 

 

ANLAŞILAN               :

Yani Alnında kafir yazan bu şahıs Tarık oluyor. Tarık heryeri gezendir, Murat Irak ta duruyor. 

İşte Deccal olan Murattır ve Tarıktır.

 

4. Kuran “Bu Dünyada beni göremezsiniz”

Araf Suresi 7.143. Ayet: Diyanet Meali:

Mûsâ, belirlediğimiz yere (Tûr'a) gelip Rabbi de ona konuşunca, "Rabbim! Bana (kendini) göster, sana bakayım" dedi. Allah da, "Beni (dünyada) katiyen göremezsin. Fakat (şu) dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni görebilirsin." dedi. Rabbi, dağa tecelli edince  onu darmadağın ediverdi. Mûsâ da baygın düştü. Ayılınca, "Seni eksikliklerden uzak tutarım Allah'ım! Sana tövbe ettim. Ben inananların ilkiyim" dedi.

Şura Suresi 51. Ayet: Diyanet Meali:

Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

ANLAŞILAN               :

Allah kensisini göstermez… Allah’ ı ancak ölüp diriltildikten sonra mahşer yerinde göreceğiz.

Gördüklerimiz Allah olamaz.

 

5. Allah Bu Dünyada Değil

Mearic Suresi 70.4. Ayet: Diyanet Meali:

Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.

Hac Suresi 47. Ayet: Diyanet Meali:

Bir de senden acele azap istiyorlar. Hâlbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.

 

ANLAŞILAN               :

Allah arştadır. Dünyada değil… 

6. Tanrı Allah' tır başkası değil

Saffat Suresi 35. Ayet: Diyanet Meali (Yeni)

Çünkü onlar, kendilerine, “Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur” denildiği zaman, inanmayıp büyüklük taslıyorlardı.

ANLAŞILAN                  :

Allah (c.c.);

- Yeri, göğü ve içindekileri yaratandır...

- Kullarına din emredendir...

- Kendisinden önce hiçbir varlık olmayandır...

bottom of page